Gölgelerle dolu, rahatsız edici bir dekorasyona sahip bir odada, içten içe bencilliğine tutsak olmuş bir gazeteci ile acımasız bir kadın, farkında olmadan tehlikeli bir oyunun ortasına çekilirler. Başta pek de ciddiye almadıkları bu durum, onların yavaşça canlarını tehdit eden bir yaşam savaşına dönüşür. Yaptıkları kötülükler, zamanla üzerlerine kapanan karanlık bir lanet gibi onları bu odada sıkıştırır. İhanetleri ve bencil hırsları onları yüzleşmek istemedikleri gerçeklerle baş başa bırakır. Gazeteci, geçmişte aldığı rüşvetlerin ağırlığını hissederken; kadın, kötülüğün pençesinden kaçamadığını fark eder.