Sisle kaplı, yabancı bir şehirde uyanan adam, zihninin tamamen boş olduğunu fark eder. Kim olduğunu, nereden geldiğini, hatta burada ne aradığını bile hatırlayamamaktadır. Cebindeki eski bir anahtar ve üzerine notlar karalanmış bir kâğıt parçası dışında hiçbir ipucu yoktur. Kaybolmuş bir ruh gibi, çaresizce cevaplar ararken, tuhaf tesadüfler onu belirli noktalara yönlendirmeye başlar. Ancak geçmişini öğrenmek için attığı her adım, gölgelerden gelen bir tehdidin dikkatini çeker. Bilinmeyen bir düşman, onun gerçeği öğrenmesini istememektedir. Kovalayanın kim olduğu belirsizdir ama adamın hisleri, bu mücadelenin sadece kendi hayatıyla ilgili olmadığını ona söyler.