MS 2500’ü çoktan geçmiş olan bir çağda, insanlık çoktan yok olmuş, dünyayı sessizlik ve bilinmezlik sarmıştır. Sonsuz boşlukta süzülen bir hava şamandırası, yörüngede uzun süredir sessizce bekleyen bir uyduyla beklenmedik bir temas kurar. Bu şamandıra, programlanmış amacına sadık kalarak, karşılaşabileceği herhangi bir yaşam formunu selamlamak için harekete geçer. Ancak ortada ne bir insan ne de bir canlı vardır. Yalnız başına kalan şamandıra, kendi varlığını sorgulamaya başlar ve uydunun derin veri bankalarına erişerek insanlığın izlerini aramaya koyulur.