Dört günlük bir yolculuk, hayatta kalma mücadelesine dönüşüyor. Bu, Ian'ın insanlıktan mümkün olduğunca uzaklaşmak istediği, Yeni Zelanda ormanlarına girmeyi planladığı psikolojik bir gerilim hikayesi. Ancak ona bağlanan başka bireyler de ortaya çıkıyor. Ve Ian, takip edildiği hissine kapılıyor. Acaba bu his gerçek mi? Ian, kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşirken, ormanda karşılaştığı gizemli olaylar ve beklenmedik tehlikelerle başa çıkmak zorunda kalıyor. Diğer kişilerin gerçek niyetleri belirsizdir ve Ian'ın güven duygusu giderek sarsılır. Ormanda ilerledikçe, izlenip izlenmediği konusundaki şüpheleri artar. Belki de bu sadece zihninin oyunlarıdır, ancak belirsizlik içinde gerçeği ayırt etmek giderek daha zor hale gelir.