Film, Afganistan'daki savaşın ardından ülkesine dönen bir keskin nişancının, kırsal bir çiftlikte sivil hayata uyum sağlamaya çalışırken, travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) getirdiği gerçeklik ve hayal arasındaki bulanıklıkla mücadelesini anlatıyor. Zamanın kendi içinde döngüsel bir hal aldığı bu süreçte, Vietnam gazisi olan hasta babasıyla ilgili geçmişte (veya şu anda) neler olduğunu anlamaya çalışırken, şiddet içeren dürtülerini kontrol etme çabası içindedir. Film, travma sonrası stres bozukluğunun bireyin gerçeklik algısı üzerindeki etkilerini derinlemesine incelerken, izleyiciyi savaşın psikolojik sonuçları üzerine düşündürmeyi amaçlıyor.