Bir köydeki insanların güvenliğini sağlamak için, genç bir adam, annesinin polis memuru olmasına rağmen, acımasız bir intikamcıya dönüşür. Annesi, yasal yollarla adaletin sağlanacağına inanırken, o, köy halkının sürekli tehlikede olduğunu ve mevcut sistemi değiştirmek gerektiğini savunur. Onun gözünde, yasal çerçeveler içinde hareket eden sistem, haksızlıkları ortadan kaldırmakta yetersiz kalmaktadır. Bu yüzden, annesinin karşı çıkmasına rağmen, adaleti kendi elleriyle sağlamaya karar verir. Bu kararı, annesiyle arasındaki ilişkiyi gererken, ona olan bağlılığını da sınırlarını zorlamaktadır. Anneleri polis olan birinin, oğlunun böyle bir yola başvurmasını kabul etmesi zordur.