Yalnız başına bir hayat sürdüren Jonathan’ın, alışılagelmedik bir huyu vardır. Küçüklüğünde atlattığı bazı olayların sebep olduğu korkular nedeniyle Jonathan, yıllardır evinin dışına adımını bile atmamıştır. Bu hastalığı o kadar ciddi seviyededir ki, Jonathan hasta olan annesini ziyaret etmeye bile gidememiştir. Arkadaşlarıyla olan görüşmelerini sadece internet yoluyla gerçekleştirir ve dışarısıyla olan tek iletişimi evine yemek ve posta getiren kuryelerledir. Tabii onlarla da gerçek anlamda yüzyüze gelmez, sadece evinde bulunan kamera sistemi ile iletişim kurar. Kendini dış dünyadan böylesine ayıran bu adamın hayatı, annesinin hayatını kaybettiğini öğrenmesi ve kapısının önünde işlenen bir suça tanık olması nedeniyle bambaşka bir hal alacaktır. Jonathan bilmeden de olsa, kendisini bu soruşturmanın içerisinde bulur.